Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

HAKKIMDA

Blog yazılarının da telif hakkına tabi tutulabileceğini hatırlatırız.

15 Şubat 2012 Çarşamba

Yine mi sen?

yine mi sen?
unutmuşken çoktan seni... kaldırmışken rafa hatıraları, gömmüşken seneleri çoktan geçmişe. koparmışken dalından içimde biriktirdiğim hırsımı.
yine mi sen?
silmişken bir kalemde seni, bir anda çekip gidişini. bilmiyorken artık sevginin s sini, görmezken aşıkların el ele gezişini. yine mi gönül oyunların, yine mi ızdırapların?
sindiremezken kopup gidişinle bıraktığın hüzünleri. terkedişinin sinsi yok edişini.
neden sen?
kokunu hatırlayamazken,ismini anmak zor gelirken, son kırbacı da aşka vururken.. bitirdiğim geçmişi, yaşadığım geleceğe değişirken, aşk denileni yalnızlıkla takas ederken, sigaramın dumanını deli gibi içime çekerken, resimlerimizi yakıp herşeyi kalbime gömerken..
yine mi sen?
bir küçük odada tek başına yaşarken, kimseyi aramaz, dertsiz başıma dertler açarken, karşımda duran resmine her gece kurşun sayarken. namluyu şakağıma dayayıp vazgeçerken, tükenmez kalemleri tek tek tüketirken, kanımın son damlasını dahi akıtırken..
yine mi sen? yine mi uykusuz geceler.
bitmek bilmeyen asla söylenmeyecek heceler. kurulmayan, anlam yaratılmaya çalışılan ama olmayan devrik cümleler. yine mi tuzlu birkaç damla? yine mi kalmayan ta'kat.
huzursuz düşünceler, kavgalar, savaşlar, bitecek sanılan, bitmeyen aşklar..
şımarık aşk perisinin bir okuna aldanmalar, durmak bilmeyen sancılar, cennet sanılan cehennem kapıları, bir ömrü bağlanan umutlarla, kılpayı kaçırılan fırsatlarla bitirmenin yıkımı.
yine mi? yanlış hesaplar,çalınan mutluluklar, hep benim sanılan o suratlar..
yine mi sen?
bırakmışken bağlanan halatı, ayrılmışken kıyılardan, tenezzül dahi etmezken dümenlere.. bakmazken olmayan karalara, kaybolmuşken okyanuslarda, kırarken kadehleri, atmışken bir kenara aklı, mantığı.. tarihi unutmuşken, takvime bakmazken, şarkıları duyamazken artık.. en büyük rüyaları küçültmüşken kabuslarla..
yine mi sen?

bir anda kapıyı çalışınla nasıl uyandırırsın beni?
daha yeni masal okumuş uyumuşken, dostlarım bile bunca yıl çalmazken zilimi. nasıl gelirsin yaptıklarının bedelini ödemeden! sevmenin karşılığının acı olduğunu öğrenmeden, zamanın akıp geçtiğinde de bir işe yaramadığını bilmeden? her şeyin unutulacağını düşünürken. yine mi sen?
bıkmadın mı duygularla oynamaktan, oyuncak sanmaktan, ekilen tohumları sökmekten, kurulan düzenleri yıkmaktan, kırıp insanları uzaktan bakmaktan, zoru görünce kolaya kaçmaktan, yaşananları bir kenara atmaktan, onuru gurur denen şeyi, yasakları dahi şeytana satmaktan.
gecenin karanlığını gündüz yapmaktan, tanrı yerine bir boşluğa tapmaktan; bıkmadın mı sana hayran olanlarla alay etmekten,gençliğine güvenip caka satmaktan..
hiç aldatmayanı defalarca aldatmaktan, zalimliğinle masumların ocağını yakmaktan, nefretinle kan kusturmaktan.. bıkmamışsın demek ki. ne istiyorsun şimdi?

içeri girmeden söyle? değişmişsin aynaya bak, bu halin ne böyle?!?
kendini hatırlatmaya mı geldin? gülmeyen yüzümü güldürmeye, yaşamamı istemeyip öldürmeye, artık duyguları kalmamış birini hayata döndürmeye mi? tuzaklarını uygulamaya, yanmayan ateşi söndürmeye, feleğin çarkını yeniden döndürmeye mi geldin?gizli silahınla kağıtlara ismini döktürmeye mi?çilenin tohumlarını ekmeye, dikenli gülleri dermeye, dertleri başıma sarmaya mı? odamın kokusunu koklamaya ya da kokunu yeniden yayıp koklatmaya, duvarlara öpücük kondurmaya mı geldin söylesene? gülme!

yine mi sen? lütfen git ve sakın girme bir daha rüyalarıma sakın geLme..

Hiç yorum yok: