Nazikçe dokundum yüzüne. Vurdun dedin.
Git dedin, kaçtım senden. Gittin dedin.
Bir tokaydı belki saçlarımı toplayan.
Hangi eller gezdi dedin daha, o baharda ilk senin için; özel
tararken.
Dişlerim gibi, aptallığımı da fırçalayabilseydim keşke.
Damaklarımda acıyı hissettiğimde, kalbime dokunmalıydı en
çiğ güfteler.
Belki bu kadar acıya rağmen, hala mizahın derdindeyim. Ancak
senin her bakışın alıp götürürken beni, ben aslında seninle gülmenin
peşindeyim.
Hala mı? Hala.
Üç gün beş gün… Kaç güne yeterse ömrümüz. Bir dakikam dahi
kıymetli seninleyken. Peki ey Yaradan. Bu saçma sapan düşüncelerle önüme
bahaneleri yığan bu kulunu… Bana sana yeniden hamd etmem için mi verdin? Hamd
olsun.
Öldürse de, beni yeniden diriltsen de, beni onunla
sınıyorsun bilirim.
Tutam tutam kestim saçlarımı. Yüzüme kezzap dökmeye ramak
kalmışken, ellerimle kendimi boğazlarken, bu hayat daha fazla anlamsızlaşırken…
Bana seni verdi Yaradan. Senin ruhun bile duymadan.
Zehrini akıtsanda kanıma… Beni sende benden aldın, daha
sesini duymadan.
İlla ki olacaksa, joker hakkım sensin. Cevap hakkım doğsa
da, seni çıkarırım buyurun cevap diye.
İstediğin kadar kaldır elini, at tokadını. Şimdilerde buna
şiddet diyorlar. Varsın desinler.
Ben sana razıyken, senin rızan yokken.
Dayanırım ben.
Bir telefona baksaydı keşke. Dedikleri gibi, elimi sallasam
ellisi olsaydı keşke.
Katrilyonda olsa bakmayacağımı gör diye.
Sana her şeyi bırakıp koşa koşa geldim, belki içi dolu dışı
bomboş aşkımla.
Sevmeli misin beni. Şüpheliyim inan kendimden.
Korku… Birkaç rastlantı. Ve birkaç saç teli kaldı üzerinde
ihanetlerinin içinden.
Varsın olsun. Çal kapıyı, çıkayım kapıya. Ya da ben geleyim.
Ama, rahatsız etmeyeyim ben seni. Sen etsene.
Hadi rahatsız et beni çık gel. Sen kızart yanaklarını, ben
sinsi sinsi güleyim içimden.
Rahatsız olmadığımı anlama diye.
Herkesin bir hikayesi varken, bizimkisi yarım bile değil.
Başlamadan biten bir masal sadece. Menfaat dünyasıymış peh.
Hadi tüm çıkarların için kullan beni.
Bir hapishaneye çevirmişken evimi, sana da birkaç parmaklık
yakışır.
Hayal Çankay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder